Ana içeriğe atla

Her tercih başka bir şeyden vazgeçmekmiş

Enstrüman seçmek için bir karar almam gerekiyordu. Ya keman çalacaktim, ya piyano; ya flüt çalacaktim ya da akordeon...

Olmadi, hepsini istedim, hiçbirinden vazgeçemedim. Yillar geçtikten sonra her enstrumani iyi çalabiliyorum; ama hiçbirinde virtüöz degilim. Bir enstrümanla isim yapamadim. Ne kemanla taninan bir eserim var, ne de piyanoyla.. Bütün enstrumanlari iyi çaliyorum, ama kimse tanimiyor beni.

Basarili olmak için her sey degil, bir sey lazimmis. Basari bir verismis; bir seyi alabilmek için birseyi vermek, digerlerinden vazgeçmek gerekiyormus. Keske kemani seçseydim ve digerlerinden vazgeçseydim.

Karima da hayati zindan ettim, sevgililerime de... Hiçbirinden vazgeçmedim. Yani... Evlilik sadece birisi için karar almak ya, digerlerinden vazgeçmek... Iste evlenirken ben bunu anlamadan evlenmisim. Evlendikten sonra baska kadinlarin da oldugu bir hayati yasamaya devam ettim.

Içlerinden bazilarini daha çok sevdim; ama ne onlardan birinde, ne de karimda karar kilabildim. Yillar sonra simdi yapayalnizim... Ne karim kaldi, ne de digerleri... Keske birini gerçekten seçebilseymisim, ama, yapamadim. Tipki enstruman seçimi gibi hepsini istedim ve sonuçta elim bos kaldi.

Almak için birakmak gerekiyormus. Dolu dolu bos yasamak. Hayatim boyunca yapacak çok isim oldu; hepsini yapmayi istedim. Hangisinde 'en iyi' yim? simdi bakiyorum, kazananlar, basarili olanlar hep bir tek sey yapmislar.

En iyi olmak için önce seçmek ve digerlerini birakmak gerekiyor. Iste de böyle, özel yasamda da...

Bu seçimi yapmamiz gerekiyor; çünkü mutlaka bazilari daha uygun... Bir ara ekonomik sikintiya düstüm. Tasarruf gerek. Basladim her seyden %10 kesmeye, ne anlamsiz bir ugrasmis bu. %10 daha az peynir yemek, çay içmek.

Bu tasarruf çok aci verdi bana, her an hissettim. Her seyden %10 kesmek tabiatima uygundu tabii. Çok sonradan anladim; sadece taksiyle dolasmayi biraksam yetermis! Her kalemden %10 degil, etkili kalemi bulmak gerekiyormus. Yani, orada da seçim yapmak gerekiyormus...

Her seçim bir kaybedistir!...'
Her tercih bir vazgeçistir çünkü... Sabah ise gitmekle, yatakta nefis bir miskinlik firsatindan vazgeçmis olursunuz.

Kalkar kalkmaz hayat bin seçenegi dayar burnunuzun ucuna... 'Ne giysem' telasindan, ögle yemeginde 'Ne alirdiniz?' diye basucunuzda biten garsona, 'hangi kanaldaki filmi izlesem' kararsizligindan 'bize oy verin' diye bagirisan partilere kadar her sey, herkes, her an sizi israrla bir tercihe zorlar.

Yastiginiza teslim olmussaniz, belki disarda isil isil bir günden vazgeçmis olursunuz. Bahar esintileri tasiyan bir elbise belki o gün yasaminizi isildatabilecekken, agirbasli bir sadelige karar vermekle muhtemel bir tanisikligi tepersiniz. Belki yemediginiz musakka, ismarladiginiz Izmir köfteden daha lezzetlidir. Ya da öbür kanaldaki film, o anki ruh halinize daha uygundur.

Ama yasam, vazgeçtiginiz seye iliskin ipucu vermez. Geri dönüp, o günü gökkusagi desenli bir elbiseyle yeniden yasama sansiniz yoktur. Bu seçim oyununda vazgeçtiginiz sey, seçtiginizden daha degerliyse pismanlik kaçinilmazdir. Ama neyin degerli oldugunun karari da yine size aittir. Ve vazgeçtiginiz sey bazen bir saray, bazen söhret sahnesinin pariltili neonlari da olsa, çogu zaman gözünüz hiç arkada kalmaz. Çünkü duvarlarina sevdiginizin kokusu sinmis bir ev ya da sevdiginiz kadinla paylasamadiginiz bir saray sizin borsada kolay feda edilebilir degerlerdendir.

Hayata bir baska gözle bakmayi ögrendiyseniz, bu seçimde kazandiklarini sananlara yalnizca aciyarak gülümsersiniz. Her seyin siradanlastigi bir dünyada bazen kaybetmek en dogru seçimdir.

Ve o dünyada en yerinde tercih; vazgeçistir.

Can Dündar

Yorumlar

Son Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kahve Patates ve Yumurta

Bir zamanlar, her seyden sürekli sikayet eden; her gün hayatinin ne kadar berbat oldugundan yakinan bir kiz vardi. Hayat, ona göre, çok kötüydü ve sürekli savasmaktan, mücadele etmekten yorulmustu. Bir problemi çözer çözmez, bir yenisi çikiyordu karsisina. Genç kizin bu yakinmalari karsisinda, meslegi asçilik olan babasi ona bir hayat dersi vermeye niyetlendi. Bir gün onu mutfaga götürdü. Üç ayri cezveyi suyla doldurdu ve atesin üzerine koydu. Cezvelerdeki sular kaynamaya baslayinca, bir cezveye bir patates, digerine bir yumurta, sonuncusuna da kahve ekirdeklerini koydu. Daha sonra kizina tek kelime etmeden, beklemeye basladi. Kizi da Hiçbir sey anlamadigi bu faaliyeti seyrediyor ve sonunda karsilasacagi seyi görmeyi bekliyordu. Ama o kadar sabirsizdi ki, sizlanmaya ve daha ne kadar bekleyeceklerini sormaya basladi. Babasi onun bu israrli sorularina cevap vermedi. Yirmi dakika sonra, adam, cezvelerin altindaki atesi kapatti. Birinci cezveden patatesi çikardi ve bir tabaga koy...

Palyaçonun Hikayesi

Birgün bir adam doktora gitmiş ve ona çok mutsuz olduğunu ve bu durumdan kurtulmak istediğini söylemiş. Doktor da adama yolun sonunda birsirk olduğunu, oradaki paylaçonun hergün herkesi gülüp eğlendirdiğini söylemiş ve adama sirke gitmesini tavsiye etmiş.  Fakat adam doktora : "Doktor bey, işte o palyaço benim." demiş.

İhtiyar Adam ve Atı

Köyün birinde yaşlı ve çok fakir bir adam varmış. Ama kral bile onu kıskanırmış. Öyle dillere destan bir beyaz atı varmış ki kral at için ihtiyara neredeyse hazinesinin tamamını teklif etmiş ama adam satmaya yanaşmamış. 'Bu at, bir at değil benim için. Bir dost. İnsan dostunu satar mı?' dermiş hep. Bir sabah kalkmışlar ki, at yok. Köylü ihtiyarın başına toplanmış. 'Seni ihtiyar bunak! Bu atı sana bırakmayacakları, çalacakları belliydi. Krala satsaydın, ömrünün sonuna kadar beyler gibi yaşardın. Şimdi ne paran var, ne de atın' demişler. İhtiyar 'Karar vermek için acele etmeyin' demiş. 'Sadece 'At kayıp' deyin. Çünkü gerçek bu. Ondan ötesi sizin yorumunuz ve verdiğiniz karar. Atımın kaybolması, bir talihsizlik mi, yoksa bir şans mı, bunu henüz bilmiyoruz. Çünkü bu olay henüz bir başlangıç. Arkasının nasıl geleceğini kimse bilemez.' Köylüler ihtiyara kahkahalarla gülmüşler. Aradan 15 gün geçmeden, at bir gece ansızın dönmüş... Meğer...

İster kral, ister köylü olsun, dünyada en mutlu insan evinde huzur olandır

İster kral, ister köylü olsun, dünyada en mutlu insan evinde huzur olandır.  Goethe

Yalnız yaptıklarımızdan değil, yapmadıklarımızdan da sorumluyuz

  Yalnız yaptıklarımızdan değil, yapmadıklarımızdan da sorumluyuz. Moliere

Şikayet ettiğiniz yaşam, belki de başkasının hayalidir

Şikayet ettiğiniz yaşam ,belki de başkasının hayalidir. - Lev Tolstoy

Avucunuzdaki Kelebek

Ahmet Serif Izgoren'in, "Avucunuzdaki Kelebek" isimli kitabindan; Vehbi Koç, oglu Rahmi Koç'a iki mektup verir; 'birini ben olunce aç, ikincisini de beni defnettikten sonra açarsin' der. Vefat ettiginde Rahmi Bey ilk mektubu açar. Mektupta, 'Oglum, senden tek bir istegim var; beni çoraplarimla gomsunler'.

Bazen susmak, söylenen bir sürü sözden çok daha fazlasını ifade eder

  Bazen susmak, söylenen bir sürü sözden çok daha fazlasını ifade eder. - Montesquieu

Herkes başka birinin beceremediği bir konuda ustadır

Herkes başka birinin beceremediği bir konuda ustadır. - Publilius Syrus

Beklemesini bilenin her şey ayağına gelir

 Beklemesini bilenin her şey ayağına gelir. Honoré de Balzac