Ana içeriğe atla

Kayıtlar

pozitif etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Gönül Gözü

Bir hastane odasında iki adam birlikte kalıyorlardı. Hasta adamlardan bir tanesi duvar dibinde pencereyi görmeyen bir yatakta, diğer ise pencerenin hemen yanındaki yatakta yatıyordu. Her iki hasta da yerlerinden kalkamadıkları için yattıkları yerden sohbet ediyorlardı. Pencere kenarındaki adam dışarıdan sıcacık bir güneşin parladığından, bahçenin mis kokulu çiçeklerle kaplı olduğundan ve masmavi gökyüzünden bahsediyordu diğer adama. Bir gün kendilerinin de hastaneden çıkınca tüm bu güzellikleri görebileceklerini anlatıyordu her seferinde. Aradan haftalar geçti ve bir gün pencere kenarındaki adam ölmüştü.   Hasta bakıcılar ölen adamı odadan çıkarırken diğer adam yattığı yerden ağlamaklı bir ses tonuyla onlara sordu : "Arkadaşım bahçedeki rengarenk çiçekleri çok severdi, lütfen ona benim için bir çiçek koparıp mezarına bırakır mısınız ?" dedi. Hasta bakıcılardan birisinin adama verdiği cevap şuydu : " Bahçede renkli çiçekler yok, hatta onun yattığı yerdeki pencerenin

Sucu

Hindistan'da bir sucu, boynuna astigi uzun bir sopanin uclarina taktigi iki buyuk kovayla su tasirmis. Kovalardan biri catlakmis. Saglam olan kova her seferinde irmaktan patronun evine ulasan uzun yolu dolu olarak tamamlarken, catlak kova icine konan suyun sadece yarisini eve ulastirabilirmis.Bu durum iki yil boyunca her gun boyle devam etmis. Sucu her seferinde patronunun evine sadece 1,5 kova su goturebilirmis. Saglam kova basarisindan gurur duyarken, zavalli catlak kova gorevinin sadece yarisini yerine getiriyor olmaktan dolayi utanc duyuyormus. Iki yilin sonunda bir gun catlak kova irmagin kiyisinda sucuya seslenmis. "Kendimden utaniyorum ve senden ozur dilemek istiyorum." "Neden?..." diye sormus sucu. "Niye utanc duyuyorsun?..." Kova cevap vermis: "Cunku iki yildir catlagimdan su sizdigi icin tasima gorevimin sadece yarisini yerine getirebiliyorum. Benim kusurumdan dolayi sen bu kadar calismana ragmen, emeklerinin tam karsiligini alamiyorsun.

Kayınvalide

Uzun yillar once Cinde Li-Li adli bir kiz evlenir ve ayni evde kocasi ve kaynanasi ile birlikte yasamaya baslar. Lakin kisa bir sure sonra kayinvaldesi ile gecinilmenin cok zor oldugunu anlar. Ikisininde kisiligi tamamen farklidir buda onlarin sik sik kavga edip tartismalarina yol acar. Bu cin geleneklerine gore hos bir davranis degildir ve cevrenin oldukca tepkisini alir. Birkac ay sonra bitmez tukenmez gelin kaynana kavgalarindan ev onun ve annesi ile karisi arasinda kalan esi icinde cehennem haline gelmistir. Artik birseyler yapmak gerektigine inanan genckiz dogru babasinin eski bir arkadasi olan baharatciya kosar ve derdini anlatir. Yasli adam ona bitkilerden yaptigi bir ekstre hazirlar ve bunu 3 ay boyunca hergun azar azar kaynanasi icin yaptigi yemeklerin icine koymasini soyler. Zehir az az verilecek , boylece onu gelininin oldurdugu belli olmayacaktir. Yasli adam genc kiza kimsenin ve esinin suphelenmemesi icin kaynanasina cok iyi davranmasini ona en guzel yemekleri yapmasini so

Dört Mum

Bir odada dört mum sessizce yanıyordu. O kadar derin bir sessizlik hüküm sürüyordu ki odada, aralarında fısıltı şeklindeki konuşmaları bile rahatlıkla işitiliyordu. 1.Mum 'ben BARIŞ'ım ! dedi.Ancak kimse benim sürekli yanık kalıp, etrafıma ışık saçabilmeme yardımcı olmuyor. Artık sönmek üzereyim... Ve sessizce karanlığa gömülüverir... 2.Mum 'ben GÜVEN 'im der. Ama artık gerekli olduğuma inanmıyorum.. Yanık kalmamın da bir kıymeti kalmadı, diye eklerken hafif bir esinti ışığını söndürüverir. 3.Mum çok üzgündür. 'ben SEVGİ'yim' ama etrafıma ışık verecek gücüm kalmadı. İnsanlar beni hep kenara itiyorlar. Kendilerine en yakın olanları bile sevmemeye basladılar. Sessizce söner gider Sevgi mumu... O sırada içeri aniden bir çocuk girer. 3 mumun söndüğünü görünce sebebini sorar ve niçin sonuna kadar yanmadıklarına hayıflanarak ağlamaya başlar. 4.Mum, yumusak ve yatıştırıcı sesi ile çocuğa ağlamamasını söyler. " Korkma ben etrafıma ışık saçtığım sürece digerleri

Evlilik

Yeni evli bir çift vardi. Evliliklerinin daha ilk aylarinda, bu isin hiç de hayal ettikleri gibi olmadigini anlayivermislerdi. Aslinda birbirlerini sevmiyor degillerdi. Son zamanlarda o kadar sik olmasa da, evlenmeden önce sik sik birbirlerini çok sevdiklerine dair ne kadar da dil dökmüslerdi. Ama simdilerde, küçük bir söz, ufak bir hadise aralarinda orta çapli bir kavganin çikmasina yetiyordu. Bir aksam oturup, iliskilerini gözden geçirmeye karar verdiler. Her ikisi de, bosanmayi istememekle beraber, islerin böyle gitmeyeceginin farkindaydilar. Erkek, "Aklima bir fikir geldi" dedi. "Bahçeye bir agaç dikelim ve eger bu agaç üç ay içinde kurursa bosanalim. Kurumaz da büyürse bunu bir daha aklimizdan geçirmeyelim. Bu süre içinde de ayri ayri odalarda kalalim." Bu ilginç fikir kizin da hosuna gitti.Ertesi gün gidip bir meyve fidani aldilar ve birlikte bahçeye diktiler. Aradan bir ay geçti. Bir gece bahçede karsilastilar. Her ikisinin de elinde iç

İki Keşiş

Iki kesis yolda giderlerken, bir su birikintisinden karsiya geçmek için bekleyen genç bir kadin görmüsler. Kesislerden biri, digerini çok kizdirarak genç kadini tasiyip suyun diger yanina geçirmis. Yaklasik bir mil sonra, arkadasinin davranisina çok sasirmis olan kesis yorum yapmis: "Biz bakiriz, birak bir kadini tasiyip karsiya geçirmek, kadinlara bakmamiz bile yasak. Nasil böyle bir sey yapabildin? " Diger kesis cevap vermis: "Ben o genç kadini bir mil geride biraktim. Sen neden hala tasiyorsun?

Son Yorumlar