Ana içeriğe atla

Kayıtlar

tren etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Işığı yanan ev

Misafir olduğum ev tren istasyonunun hemen yanındaydı. Akşam yemeğinden sonra çaylarımız gelmiş, sohbetler edilmişti. Üzerimde yol yorgunluğu, geldiğim yeni yerin yabancılığı vardı. Saatler ilerliyor, ağır bir uyku beni içine çekiyordu. Ev sahibine bir şey de diyemiyordum. Bir müddet daha geçti; yine bir hareket yoktu. Evin büyüğü olan Hacıanneye sıkılarak: “Anneciğim, sizin buralarda kaçta yatılıyor?” dedim. Hacıanne:”Evlâdım treni bekliyoruz. Az sonra gelecek, onu bekliyoruz” dedi. Merak ettim, tekrar sordum:”Trenden sizin bir yakınınız mı inecek ?” Hacıanne: “Hayır evlâdım, beklediğimiz trende bir tanıdığımız yok. Ancak burası uzak bir yer. Trenden buraların yabancısı birileri inebilir. Bu saatte, yakınlarda, ışığı yanan bir ev bulmazsa, sokakta kalır. Geldiğinde, “ışığı yanan bir ev“ bulsun diye bekliyoruz.”

Dolap

Polonya'daki Lodz kasabasindan çikan tren, dükkanlara dondurma dagitir. Görevlilerden ikisi, dondurmalari dükkana tasimak için dondurma dolabinin içine girer. O sirada dolabin kapagi kapanir ve içerde kalirlar. Dolabin kapagini vururlar ama onlari duyan kimse yoktur. Öleceklerini anlarlar ve sürekli kendi kendilerine "Donucaz, donucaz..." diye mirildanirlar. Içlerinden bir tanesi kagida "Yavas yavas tenimiz donmaya basladi, artik dayanamiyoruz." diye yazi yazar. En sonunda bunlar donucaz diye diye donarak ölürler. O aksam onlari orada bir kasabali bulur ve polise haber verir. Olay yerine gelen polis bunlarin otopsisini yaparak donarak öldüklerini kamuoyuna açiklar. Ama dolap sabahtan beri çalismiyordur.

Son Yorumlar